Doğa sevgisi(1)

Uzun zamandır karşı komşumuz dağcılık etkenliklerine katılıyor. Ne zaman karşılaşsak,benide götür,ben doğayı seviyorum, doğada bol bol fotoğraf çekmek istiyorum diyerek başının etini yiyiyordum. Her defasında sen bu yolculuklara dayanamazsın,sen şehirde yürü diyerek benimle ufaktan dalga geçiyordu. Esasında görüntü olarak,yaşam olarak birazda haklıydı.  Ben kimim,dağlarda yürümek kim:) Kadınsın,evinin işlerini yap, pastalı,börekli,dedikodulu,altınlı günlere git ömrünü geçir.Oysa yıllarca ev işleri, çalışma hayatı, günler,pastalar börekler,çörekler,çocuklarla birlikte ders çalışmalar ve bunun gibi bir çok şeyler yaşamıştım. Yaşam çok kısa biliyorum,farklı,şeyler yaşamak için şimdi fırsatlarımı doğru,iyi güzel şeylerle değerlendirmek istiyordum. Yıllarca pişir,ye, rejim yap,tekrar ye, rejim yap.Kadınların en çok yaptıkları şeyler değil mi? Bende kendimle barışık olduğum için itirafımı rahatça yapabiliyorum. Yıllarca en iyi yemekler ,pastalar,börekler,poğaçalar yapmak,yemek,yedirmek için tarifler bulmak,denemek,yazmakla zaten bir ömür geçirdim. Yaşama sanatıma yeni denediğimtecrübeler niye ilave etmiyeyim ki:)

Yaşam deneme yanılma,öğrenme, öğretme değil mi zaten? Her insan doğduğu andan itibaren beden olarak büyüdüğü gibi bilgi,görgü,anlama,anlatma olarakta büyümüyor mu? Büyüme belli bir yaşa kadar yukarı doğru(boyun uzaması) ile oluyor,belli bir yaştan sonra istesekte, istemesekte enine,öne(göbek) arkaya(popo) doğru devam ediyor. Doğadaki ağaçlar misali. Ne kadar beslenmemize dikkat etsekte yılların bedenimizde bıraktığı izler diyorum buna.Herkes için aynı değil diyenlerimiz olabilir, müstesnalar kaideleri bozmaz. Çoğunluk daima geçerlidir:)) Seçimlerde bile oy çoğunluğu kiminse o kazanır:))

Arkadaşımın evinde mutfakta hem kahvemizi içiyoruz, hemde sohbet ediyoruz. Kapının zili çaldı. Arkadaşım Aras gelmiştir, bugün yürüyüşe gittiler diyerek sokak kapısına doğru yürüdü. Yine yüreğim hop etti. Kocası oğulları herkes dağcı oldular sonunda desene:) Arkadaşım şimdilik ben yapamam diyor. Eşide aynen o yapamaz diyor. Kendilerine göre haklı nedenleri vardır. Ama ben dağcı olamasam bile en azından denemek istiyorum. Kendimi tanımak istiyorum. Başarılı ya da başarısız olup olamayacağımı denemeden nasıl öğreneceğim?

Aras sırt çantası ile yanımıza geldi,gözlerim parladı bir anda. Aras nereye,kaç kişi gittiniz, nasıl geçti,bende gitmek istiyorum,nasıl katılacağım? Sorularımla sık boğaz ettim. Dağcılık grubu etkenliklerini düzenleyen arkadaşların adlarını söyledi. A!! Her zaman dükkanının önünden geçtiğim ve hala el sanatlarını icra ettiği için taktir ettiğim(kendisi bilmiyor hala)arkadaşmış. Tamam en kısa zamanda kendisi ile görüşmeliyim. Doğa sevgisi ve ilklerden bir tanesini daha yaşayabilmek için bir adım atabilirim. Bu sohbet sonrası kafamda hayalimde olan,fakat yapamadığım bir şey için ileri adım atmak kalıyor. Geç olmuştu evime dönmeliydim,hayallerimi kafamda yavaş yavaş yerlerine oturtuyorum. Yarın gitmeliyim,görüşmeliyim, bilgi edinmeliyim,fikirlerini almalıyım ve en önemlisi denemeliyim. Nasrettin hoca bile göle yoğurt mayalamış, soranlara ya tutarsa demiş:) Bende ya gerçekten başarabilirsem:) Belkide gizli kalmış bir gücüm var,bu deneme ile açığa çıkacak:)  Önemli olan başarmak ya da başaramamak değil, önemli olan kendi içimdeki gizli kalmış  özlemi yaşamak ve sonucunda ben buymuşum, kapasitem buymuş diyebilmek. Belkide çok istediğim halde başaramıyacağım, komşum haklı çıkacak:) Olsun en azından arkadaşım haklı çıksa bile bilerek kendimi savunurum, arkadaşımada haklısın diyebilirim:)

Gece hayallerim ve yapacaklarımın listesini düşüncelerimde sıralayarak geçti. Her insan bunu yapar fakat teferruat diyerek konuşmaktan kaçınır .Açık yürekli, kendinle barışık olmak güzeldir:)

Sabah oldu,ve ben hayallerimin peşinde yola çıktım. Dükkanın kapısından içeri girdim Merhaba dediğimde üç erkek sohbet ediyorlardı.  Önce hayallerime götürecek arkadaşın hangisi olduğunu bilmediğim için ad söylemem ve nedenini söylemem gerekiyordu:) Niçin geldiğimi söylediğimde,üçü birden tam yerine geldiniz fakat sağlığınız, yada daha önce yürüyüş tecrübelerimin olup olmadığını sordular hep birlikte. Meğer üçüde yıllardır doğa yürüyüşleri birlikte yapıyorlarmış. Kendimi,yürüme mesafelerimi,nereleri yürüdüğümü söylediğimde siz rahatça gelebilirsiniz, en azından denemiş olursunuz dediler.

İşte doğaya açılma maceramın yolu açılmıştı:) Şimdi deneyeceğim,göreceğim,hayallerimin peşinden giderek kendimi,yapmak istediklerimin ne kadarını,nasıl başarabileceğimi hem kendim hemde sevenlerim,sevmeyenlerim hep birlikte göreceğiz:)

Doğa yaşamı anılarımıda doğa sever güzel insanlarla paylaşmak üzere yazacağım.

İki hafta sonra Pazar günü Çamlık taş ocağından tırmanarak Meryem anaya çıkacağız,oradan yürüyerek Efes surlarına çıkacağız, Surların uzerinde yürüyerek Selçuk şehrine ineceğiz dediler. Parkur belirlenmiş,rehberler iyi ben meçhule yelken açtım:) Yaşıyacağım,göreceğim,anlıyacağım,anlatacağım.

Paylaşmak güzeldir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Süre doldu. Lütfen kodu yenileyerek tekrar yazınız.

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.