Savaş (Bölüm 1)

Tarih 14/04/1986  gece 00.50 gözlerim televizyona gitti, açık oturumda bir ülkenin başkanı ve diğerleri, televizyonu kapattım. Sabah işe gideceğim, yatmam gerekiyor fakat bebeğimin eşyalarını hazırlamam lazım çünkü bakıcısına bırakacağım işe gitmeden önce. Hazırladım, girişteki masanın üstüne koydum. Sabah oradan alıp çıkması kolay oluyor. Bu arada da kafamı kurcalayan birşey var. Bir hafta önce Newsweek dergisini okumuştuk eşim ve arkadaşlarla birlikte, hatta bu gece arkadaşlarda bu konu ile yine görüşler ortaya konulmuştu. Dergide 14/04/1986 tarihinde ABD’nin Libya ya saldıracağı  yazılmıştı. İnanmakla, inanmamak arasında gel gitler yaşıyorum. Saat 01.45 huzursuzum, ama yatmam gerekiyor. Sabah işe gideceğim eğer ABD saldırmazsa. Yarı uyku halindeyim, henüz tam uyku moduna geçemedim. O ne? Yatak odasının balkona açılan camlı kapıdan Güneş gibi kocaman toplar arka arkaya binamızın üstüne yağıyor. Eşim bir anda yataktan fırladı, hemen üstünü giy, bebeğimizi al, apartmandan çıkalım dedi. Gardrobun kapısını açtım, o ne giyecek hiç birşey bulamıyorum, kıyafetlerim nereye gitmişti? Sanki gözlerimin önünde bir engel vardı hiç birşey göremiyordum. Eşim bir elbisemi elime tutuşturdu hadi çabuk ol, bunu giy dedi. Şoktaydım anlamıştı sanırım. Erkekler neden asker oluyorlar şimdi anlıyorum. Elime tutuşturduğu elbisemi giydim, bebeğimizi kucakladım eşim bebeğimizin çantasını, arabasını aldı ve beşinci kattan sokağa indik. Her yer zifiri karanlık, bütün ışıklar söndürülmüş, herkes el yordamı ile yol bulmaya çalışıyor. Apartmanın karşısında bir çocuk parkı var. Bütün insanları oraya topladılar. Gökyüzünde yıldızların ışığı birde yerden atılan  alev topları.

Okumaya devam et “Savaş (Bölüm 1)”

Balon Ağacı

Niye öyle dikkatli baktığımı merak ediyorsunuz biliyorum. Siyah renkli bir abi dümdüz bir direğe hızla tırmandı. Yüksekten elinde kocaman bir balonla indi. Direğin yanında küçük bir kız duruyor ona verdi. Aaa… O da ne? Küçük kızın elindeki balonunu bir kadın aldı, siyah renkli abinin eline hızla uzattı. Al istemez, gerek yok der gibi.Öfke ile küçük kızın elinden çekiştirip götürdü. Kim ki o. Annesi mi acaba? Anneler hep böyle mi yapıyor çocuklarına? Benim annem hiç öyle yapmadı. Küçük kızı sürüklercesine götürdü. Annesi ise yazık küçük kıza. İyi ki benim annem öyle değil. Siyah renkli abi balonu elinde gidiyor.. Kapıdan içeri girdi Aaaaa… Oda ne! Odada bir sürü balon var.. Direk acaba balon ağacımı? Siyah abi hep o balon ağacından mı toplamış bu balonları? Çocuklar balon ağacına çıkıp düşmesinler diye mi çıkıyor o? Küçük kıza vermek istedi ama annesi aldırtmadı. Bütün anneler böyle aldırtmadığı için mi bu balonları evine getirmiş? Benim annem olsaydı bana aldırtırdı birde teşekkür et abine ne kadar ince düşünceli bir abi. Sizlere balon ağacından balon toplayıp veriyor. Sizler çıkıp düşmeyin diye.. Ama siyah abi çok üzgün niye acaba? Ben siyahıda beyazıda çok severim. İnsanlarda elbiselerimde ayakkabılarımda, babam bana takım elbise almış. Erkek adamın bir takım siyah elbisesi olması şartmış. Siyah renk asilliktir, yüceliktir, ululuktur diyor annem. Ben siyahı çok severim. Bunları nerede mi görüyorum? Annemin bilgisayarında. Kucağında oturdum annemle birlikte seyrediyorum.. Sizinde çocuklarınız var mı? Lütfen çocuklarınıza söyler misiniz onlarda benim gibi siyah abileri ablaları çok sevsinler.. Benim annem hep diyor ki siyah beyaz güzel çirkin ayırmadan insanları sev. Çünkü hepiniz ayrı ayrı güzelliklersiniz, bu dünyayı güzelleştiren renklersiniz.